Kıymetli Evrak Hukuku Türk Ticaret Kanunu’nun 3. kitabında düzenlenmiştir. Kanunun 645. maddesinde tanım olarak” Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunların içerdikleri hak, senetten ayrı olarak ileri sürülemediği gibi başkalarına da devredilemez.” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi karşılığında ödeme ile yükümlüdür.
Günlük hayatta en çok karşımıza çıkan kıymetli evrak türleri ise kanunda ayrıca kendisine yer bulmuştur. Bunlar kambiyo senetleri olup hukukta ve günlük ticari hayatta çok önemsenmiş, kendilerine mahsus kurallar ve hukuki yollar geliştirilmiştir. Bu da devletin bu evraklara ne denli değer verdiğini göstermektedir. Kambiyo senetleri çek, poliçe ve bono olmak üzere üç tane olup, bunlardan çek ve poliçe günlük ticari hayatı şekillendirmektedir.
Kambiyo senetleri sadece TTK’da değil ayrıca İcra ve İflas Kanununda da kendisine yer bulmuş ve ayrı bir takip şekli öngörülmüştür. Buna göre senedi elinde bulunduran yetkili hamil dava açmaksızın direk icra dairelerinde icra takibi yapabilir ve bu takibi -mahkeme kararı hariç- satış aşamasına durdurmak hukuken mümkün değildir. Devletin ehemniyet verdiği belgelerden olması hasebiyle tahsilatta bu denli kolaylıklar öngörülmüştür. Tabi bu denli kolaylık öngörülmüş ise de; kendisine mahsus şekil şartlarını da katı bir şekilde tek tek saymıştır. Bu şartları haiz olmayan kambiyo senetleri bu vasıflarını yitirir ve adi senet hükmünde olur.